Hakkımızda

İstek ve Görüşleriniz

23 Ocak 2017 Pazartesi

The Son of Man

"Benim resimlerim hiçbir şey anlatmayan görsel imgelerdir. Akla gizemi getirirler. Doğrusunu isterseniz, benim resimlerimi gören biri kendi kendine şu basit soruyu sorar: 'Bunun manası ne?' O resmin bir manası yoktur. Çünkü zaten gizem de aslında hiçbir şeydir, bilinmeyendir." - René Magritte



The son of man (Le fils de l'homme)
Yıl: 1964
Ressam: René Magritte
Akım: Sürrealizm


Resim sanatını yakından takip etmeyenler için dahi bilinirliği olan bu ünlü tablo René Magritte’nin en ikonik eserlerinden birisi ve ressamın otoportresidir.

Resme ilk bakışta dikkati önce yeşil bir elma çeker. Yeşil elma sembolünün melon şapkalar ve pipo ile birlikte Magritte tablolarının vazgeçilmezleri arasında olduğunu söyleyebiliriz.

Peki neden yeşil elma? 

Bu sorunun cevabı her sanat eserinde olduğu gibi çeşitli yorumlara açıktır. Bunlardan biri, René Magritte’nin her zaman alışılmışın dışında ve saklı kalan imgelemelere olan düşkünlüğü olarak kabul edilebilir. Kim Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasına sebep olan elmayı yeşil hayal ederdi ki?

Diğer bir yorum ise benzer fakat simgesel olarak farklı bir anlam ile ayrılır. Cennet elması olarak betimlenen kırmızı elma, tutku ve aşk gibi insani duygularla alakalı soyut bir imgeyken Magritte’nin yeşil elması Newton’un elmasına bir göndermedir. Buradaki yeşil elma aklı, bilimi ve fizik kurallarını temsil eder. Dolayısıyla nesnel, somut bir gerçekliktir.

Elmanın ardında bir adam görürüz. Fakat bu gözlemciye kalmış bir yorumdur. Adamın yüzünü kaplayan elma mı yoksa elmanın ardındaki adam mı? Rene Magritte elmanın yüzü gizlemesi ile ilgili açıklamasında; “Gördüğümüz her şey bir başkasını gizler. Ve biz her zaman görünenin gizlediğini merak ederiz.” der. Elma, Newton’un elması imgesinden yola çıkarak nesnel bilinci temsil eder.  Bu da bilincin ardındaki gizemli bilinçdışının merakı olarak yorumlanarak Magritte’nin açıklamasıyla örtüşmektedir. Bu bakış açısıyla yorumlandığında Magritte’nin, o dönemlerde büyük yankı uyandıran Freud’un bilinçdışı araştırmalarından da etkilenmiş olabileceğini söyleyebiliriz.

Elmanın mükemmel gerçekçiliğine karşın ceketinin düğmeleri çözülmüş, bir eli karanlıkta kalan ve dirseği çarpık görüntüde sunulmuş kusurlu insanı veya çelişkiler içindeki bilinçdışını görürüz. Beynin sağ lobunun vücudun sol tarafını kontrol etmesi ile alakalı olarak sağ beyine ait duygular, hayaller ve inançlardaki bozulmaların karanlıkta kalan sol kol ile dolaylı yoldan açıklandığını söyleyebiliriz. Bu yaklaşım yine kimilerine göre yasak meyve olan kimilerine göre ise bilgelik ağacından koparılan elmanın dogmatizmi karanlıkta bırakmasını hatırlatarak kendi içinde bir tutarlılığı barındırır. 

The Son of Man tablosunun perde arkasında René Magritte gerek kendine has sanatçı kişiliği gerek semboller ve dilbilim ile olan yakın ilişkisi nedeniyle 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olup eserleri her devirde anlam kazanmaya devam edecektir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder