Hakkımızda

İstek ve Görüşleriniz

23 Mayıs 2017 Salı

“EUROSCEPTICISM” For Starters


(Flag of the "EUSSR", a common trope among hard Eurosceptics, comparing the EU with the USSR)

Approximately a couple weeks before i didn’t know anything about Euroscepticism.Maybe because of i am not from European country.But i think this is really serious situtation and worth to discuss about it.After seaching about this word and the meaning of the word,i can say something about this word for starters like me.

Firstable i would like to explain this word of meaning.What is Euroscepticism? Euroscepticism is not anti-Europeanism, which refers to the rejection of the culture of Europe and Europeanisation, and sentiments, opinions and discrimination against European ethnic groups.

Euroscepticism is political view of those who criticize or oppose the European Union. Its main source is the idea that European integration weakens the nation states and wishes to slow down, stop or reverse this integration. Other views are the perception that democracy is open in the European Union or the belief that the Union is too bureaucratic.

When we look at the history of this world and the causes,the concept was first put forward in 1986 to describe the attitude of British Prime Minister Margaret Thatcher to European integration.Looking at the historical process starting with the signing of the Maastricht Treaty (1992), Euroscepticism has increased between 1995-97, declining at the end of 1998 when the last stage of the economic and monetary union began. The skepticism that has risen again in 2007 with the global financial crisis has reached 1995-97 level and has exceeded this level in 2011.

A Eurobarometer survey of EU citizens in 2009 showed that support for membership of the EU was lowest in the United Kingdom, alongside Latvia and Hungary.
The livelihood crisis has also led to a decline in the number of optimistic thinkers about the future of the Union. Increased unemployment, inflation, uncertainty and inequalities have brought concerns about the future of Europe, bringing the economic crisis under the influence of social and political life, raising serious public questions about EU integration, the future of the Union, EU membership, the euro and the free market .

70% of the citizens in Greece and 63% in France think that the economic integration, which is the reason for the existence of the EU, weakens the national economy. Citizens in southern European countries in particular are concerned about the course of the economy and are disappointed about the consequences of European integration.



"Frexit" is a common name for a hypothetical French withdrawal from the European Union.After a 2016 referendum in the UK resulted in 51.9% of votes being cast in favour of exiting the European Union, the Front National leader Marine Le Pen promised a French referendum on EU membership if she were to win the 2017 presidential election Incumbent president François Hollande met with politicians including Le Pen in the aftermath of the vote, and rejected her proposal for a referendum. Fellow 2017 candidates Jean-Luc Mélenchon of the Left Party and Nicolas Dupont-Aignan of France Arise also advocated for a referendum. François Asselineau's Popular Republican Union instead advocate a unilateral withdrawal of the EU.



Euroscepticism in the United Kingdom has been a significant element in British politics since the inception of the European Economic Community(EEC), the predecessor to the EU. The European Union strongly divides the British public, political parties, media and civil society.Nigel Farage, former leader of the UK Independence Party and co-leader of the Europe of Freedom and Direct Democracy group in the European Parliament. Farage is one of the most prominent eurosceptic figures in the UK.

Euroscepticism in other possible members
Iceland
Moldova
Montenegro
Norway
Serbia

Switzerland


Euroscepticism has even begun to be observed in Germany, where it is believed to be immune from the strongest supporters of European integration and skepticism. It can be speculated that today Euroscepticism is manifested as nationalist rhetoric, the rise of local reactions to economic crime, the confrontation of the identity of Europeanity with the concepts of nationality and national sovereignty.



German Prime Minister Angela Merkel also expresses his opinion that the governments are in favor of more delegation of powers to Brussels and that she is ready for this. In the end, increasing skepticism is being sought through the transfer of powers to the EU, again with more emancipation. In this context, as can be seen in policy examples such as the Stability and Growth Pact, efforts to strengthen the economic and monetary union, to ensure financial coordination and thus to strengthen European integration continue.

Researcher: Furkan Oğulcan Baruğ

References: 
http://www.euractiv.com/section/elections/opinion/german-scepticism-is-the-euro-s-next-big-challenge/
https://www.euractiv.com/section/elections/news/study-frexit-chaos-would-be-worse-than-collapse-of-lehman-brothers/
http://www.abmaliye.gov.tr/ABDID%20Raporlar/Ara%C5%9Ft%C4%B1rma%20ve%20%C4%B0nceleme%20Serisi/Ekonomik%20Krizle%20Artan%20Avrupa%20Birli%C4%9Fi%20%C5%9E%C3%BCphecili%C4%9Fi.pdf
https://en.wikipedia.org/wiki/Euroscepticism
https://tr.wikipedia.org/wiki/Avrupa_%C5%9F%C3%BCphecili%C4%9Fi


23 Ocak 2017 Pazartesi

The Son of Man

"Benim resimlerim hiçbir şey anlatmayan görsel imgelerdir. Akla gizemi getirirler. Doğrusunu isterseniz, benim resimlerimi gören biri kendi kendine şu basit soruyu sorar: 'Bunun manası ne?' O resmin bir manası yoktur. Çünkü zaten gizem de aslında hiçbir şeydir, bilinmeyendir." - René Magritte



The son of man (Le fils de l'homme)
Yıl: 1964
Ressam: René Magritte
Akım: Sürrealizm


Resim sanatını yakından takip etmeyenler için dahi bilinirliği olan bu ünlü tablo René Magritte’nin en ikonik eserlerinden birisi ve ressamın otoportresidir.

Resme ilk bakışta dikkati önce yeşil bir elma çeker. Yeşil elma sembolünün melon şapkalar ve pipo ile birlikte Magritte tablolarının vazgeçilmezleri arasında olduğunu söyleyebiliriz.

Peki neden yeşil elma? 

Bu sorunun cevabı her sanat eserinde olduğu gibi çeşitli yorumlara açıktır. Bunlardan biri, René Magritte’nin her zaman alışılmışın dışında ve saklı kalan imgelemelere olan düşkünlüğü olarak kabul edilebilir. Kim Adem ile Havva’nın cennetten kovulmasına sebep olan elmayı yeşil hayal ederdi ki?

Diğer bir yorum ise benzer fakat simgesel olarak farklı bir anlam ile ayrılır. Cennet elması olarak betimlenen kırmızı elma, tutku ve aşk gibi insani duygularla alakalı soyut bir imgeyken Magritte’nin yeşil elması Newton’un elmasına bir göndermedir. Buradaki yeşil elma aklı, bilimi ve fizik kurallarını temsil eder. Dolayısıyla nesnel, somut bir gerçekliktir.

Elmanın ardında bir adam görürüz. Fakat bu gözlemciye kalmış bir yorumdur. Adamın yüzünü kaplayan elma mı yoksa elmanın ardındaki adam mı? Rene Magritte elmanın yüzü gizlemesi ile ilgili açıklamasında; “Gördüğümüz her şey bir başkasını gizler. Ve biz her zaman görünenin gizlediğini merak ederiz.” der. Elma, Newton’un elması imgesinden yola çıkarak nesnel bilinci temsil eder.  Bu da bilincin ardındaki gizemli bilinçdışının merakı olarak yorumlanarak Magritte’nin açıklamasıyla örtüşmektedir. Bu bakış açısıyla yorumlandığında Magritte’nin, o dönemlerde büyük yankı uyandıran Freud’un bilinçdışı araştırmalarından da etkilenmiş olabileceğini söyleyebiliriz.

Elmanın mükemmel gerçekçiliğine karşın ceketinin düğmeleri çözülmüş, bir eli karanlıkta kalan ve dirseği çarpık görüntüde sunulmuş kusurlu insanı veya çelişkiler içindeki bilinçdışını görürüz. Beynin sağ lobunun vücudun sol tarafını kontrol etmesi ile alakalı olarak sağ beyine ait duygular, hayaller ve inançlardaki bozulmaların karanlıkta kalan sol kol ile dolaylı yoldan açıklandığını söyleyebiliriz. Bu yaklaşım yine kimilerine göre yasak meyve olan kimilerine göre ise bilgelik ağacından koparılan elmanın dogmatizmi karanlıkta bırakmasını hatırlatarak kendi içinde bir tutarlılığı barındırır. 

The Son of Man tablosunun perde arkasında René Magritte gerek kendine has sanatçı kişiliği gerek semboller ve dilbilim ile olan yakın ilişkisi nedeniyle 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olup eserleri her devirde anlam kazanmaya devam edecektir.



7 Ocak 2017 Cumartesi

Der Wanderer über dem Nebelmeer ( Bulutların Üzerinde Yolculuk )


Alman romantik ressam Caspar David Friedrich tarafından 1818'de çizilen yağlı boya tablo. Tablo şu anda, Almanya'nın Hamburg kentindeki Kunsthalle Hamburg'da sergilenmektedir.
Ön planda genç bir adam kayalık bir uçurum kenarında, sırtı izleyiciye dönük biçimde dikilmektedir. Koyu yeşil bir palto giymiştir ve sağ elinde bir baston tutar. Saçları rüzgarda dalgalanmakta olan adam, kalın bir sis örtüsüyle kaplı olan göz alıcı manzarayı izlemektedir. Resmin orta bölümünde, adamın üzerinde dikildiğine benzer başka kayalıklar, sisten fışkırır gibi görülmektedir. Sis halkalarının arasındaki bu tepeliklerde ormanlar vardır. Uzakta görülen dağlar, batıdan doğudaki düzlüklere doğru alçalmaktadır. Bunun ötesinde, her yeri kaplayan sis sonsuza doğru uzar, ufukla birleşerek bulutlu gökyüzüne karışır.

Eserin genelinde hakim olan belirsizlik hissi çok ön plandadır. Ancak bu belirsizliklerin içinden çıkan kayalar her zaman bir umut olduğunu ilerde gözüken dağlar ise her zaman ulaşılabilecek büyük ve güzel hedeflerin varlığını simgelediği düşünülebilir.

5 Ocak 2017 Perşembe

A Turkish Girl ( Bir Türk Kızı )



Karl Briullov'un eserleri arasında en ilginçlerinden biri de 1837 ile 1838 yılları arasında çizdiği "Bir Türk Kızı" isimli portresidir. NEO-KLASİK basitliği ilk olarak bu resimde uygulamış ve romantik dokunuş da eserine yansımıştır. 


Resimde bir yere odaklanması istenen bir kadın tasvir edilmiş, kıyafetlerinin kumaşından anladığımız kadarıyla saraya ya da asil bir aileye mensup birisi olabileceği düşünülmektedir. Elbisesi, şapkası ve saçları ile de o dönemdeki Türk kadınına ışık tutar. Yüzündeki ifade ise karmaşık duygulara sahip olduğunu göstermektedir çünkü tebessüm ya da hüzün barındırmamaktadır,  belki de ressam tarafından bu şekilde istendiği için de olabilir. Pozisyon olarak yan yatıp elini boynuna koyarak uzaklara bakıyor gibi algı yaratılması ise bir bekleyiş içerisinde olduğunu göstermek için olabilir. Genç fakat hayatın onda bıraktığı izler yaşının çok üstünde gibi…

4 Ocak 2017 Çarşamba

Sanatıyla 2016


Bu paylaşım; blog amacımızın dışında olup, 2016 yılında meydana gelmiş sanatsal olayları kapsamaktadır.


-Devlet tiyatrolarında 2015-2016 sezonunda sahnelenen 5 bin 311 temsili 1 milyon 773 bin seyirci izledi.

- Paintingheads.blogspot.com.tr/ 2016 yılında hizmete sunuldu .

En İyi Film - Drama kategorisinde Alejandro G. Iñárritu'nun yönettiği  The Revenant

- En İyi Erkek Oyuncu  The Revenant’taki rolüyle Leonardo DiCaprio

- En İyi Kadın Oyuncu  Gizli Dünya’daki  rolüyle Brie Larson

- Eurovision Şarkı Yarışması'nın finalini Ukrayna kazandı.

- Nobel Edebiyat Ödülü’nü Bob Dylan kazandı.
- Edvard Munch'un 50 milyon dolar değer biçilen "Köprüdeki Kızlar" tablosu, açık artırmada 54,2 milyon dolara satıldı.
- Rusya'da Tolstoy'un anısını yaşatmak için düzenlenen Yasnaya Polyana Edebiyat Ödüllerinde, "Kafamda Bir Tuhaflık" isimli romanıyla Orhan Pamuk'a yabancı edebiyat dalında ödül verildi.
- Oscar adayı "Kalandar Soğuğu", ABD'de düzenlenen Asya Dünyası Film Festivali'nde "En iyi Yönetmen" ve "En İyi Erkek Oyuncu" ödüllerine layık görüldü. Aynı zaman,  Hamburg Film Festivali'nin Kaleideskop bölümünde "En İyi Film" ödülünü kazandı.
- Televizyonun Oscar'ları olarak nitelendirilen Emmy Ödülleri sahiplerini buldu.
En İyi Drama: "Game of Thrones" (HBO)
En İyi Komedi: "Veep" (HBO)
En İyi Erkek Oyuncu, Drama: Rami Malek, "Mr. Robot"
En İyi Kadın Oyuncu, Drama: Tatiana Maslany, "Orphan Black"
En İyi Erkek Oyuncu, Komedi: Jeffrey Tambor, "Transparent"
En İyi Kadın Oyuncu, Komedi: Julia Louis-Dreyfus, "Veep"
En İyi Dizi: "American Crime Story: The People v. OJ Simpson" (FX)
En İyi Erkek Oyuncu, Dizi veya TV Filmi: Courtney B. Vance, "The People v. OJ Simpson"
En İyi Kadın Oyuncu, Dizi veya TV Filmi: Sarah Paulson, "The People v. O. J. Simpson: American Crime Story"
- Google, 2016 yılında en çok aranan şarkıları belirledi. 2016 yılı boyunca ‘en çok aranan şarkılar’ ise şöyle:
1. ‘Formation’ (Beyonce)
2. ‘Purple Rain’ (Prince)
3. ‘Black Beatles’ (Rae Sremmurd feat. Gucci Mane)
4. ‘Panda’ (Desiigner)
5. ‘One Dance’ (Drake)
6. ‘Cake by the Ocean’ (DNCE)
7. ‘Hello’ (Adele)
8. ‘Lost Boy’ (Ruth B)
9. ‘The Sound of Silence’ (Disturbed)
10. ‘I Took a Pill in Ibiza’ (Mike Posner)
- Kuklacılık Sanatı UNESCO Kültür Mirası Listesine Eklendi
- İngiltere’nin İlk ‘Sanatçı Oteli’ Londra’da Açıldı

30 Aralık 2016 Cuma

Ironworkers' Noontime - ( Demir işçileri'nin Öğle Vakti)



19. yüzyıl Amerikan gerçekçiliğinin önemli temsilcilerinden ressam ve akademisyen Thomas Anshutz'un en tanınmış eserlerinden biridir.1880 yılında çizilen eserde REALİZM akımının etkileri görülmektedir. San Francisco Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenmektedir.


Esere bakıldığında ; Sanayi Devrimi ile birlikte bir çok Avrupa ülkesinde de görülen işçilerin birer makine olarak görülmeleri eserde vurgulanmak istenmiştir.Genellikle molalarda işçiler birbirleriyle diyalog halinde olabilmekteydi ve bunu eserde de görebiliyoruz. Fabrikanın bacalarından duman etrafa saçılmakta ve faaliyette bulunduğunu göstermektedir. Tablodaki işçilerin yarısı sıcaktan ve yoğun iş temposundan bunalmış olacak ki üstlerini çıkartmışlar.İşçiler; dertli, heyecanlı, düşünceli, yorgun ve çaresiz duygu içerisindeler. Ayrıca çocuk işçileri de görmekteyiz, her ne kadar işçi de olsalar çocuk olmalarının getirmiş olduğu dürtü ile birbirleriyle oyun oynayıp şakalaşıyorlar. Aynı zamanda resimde karmaşa kavramı da vücut bulmuştur. Çünkü kimi işçiler hala çalışıyor kimileri ise dinlenmiş vaziyetteler. Yola yansıtılan çiziklerin ise o yolların ne kadar çok arşınlandığını göstermektedir.

28 Aralık 2016 Çarşamba

Geopoliticus Child Watching the Birth of the New Man ( Yeni İnsanın Doğuşunu İzleyen Jeopolitik Çocuk )


1943 yılında ünlü sürrealist ressam Salvador Dali'nin 2. Dünya savaşıyla birlikte Dünya'nın geleceğiyle ilgili düşüncelerini yansıtan ünlü eserlerinden biridir.

Esere ilk bakışta üzerinde dünya haritası bulunan bir yumurta ve bu yumurtanın içinden çıkan bir adam dikkat çekiyor. Bu adam Kuzey Amerika-Birleşik Devletler'in olduğu yerden çıkıyor. Eserin yapıldığı tarihi de göz önünde bulundurduğumuzda 2. Dünya Savaşı'yla birlikte Amerika'nın dünyada bir güç olarak ortaya çıkışı resmedilmiş diyebiliriz. Yumurtadan çıkan adamın sol eliyle haritada Avrupa'nın olduğu yeri sıkması da yine dönemle ilgili önemli ipucu veriyor. Adamın yumurtadan çıkışıyla ilgili son önemli nokta da bu doğumun sancı ve acılı olduğunun göstergesi olan yumurtanın açıldığı yerden akan kan. Sağ alt tarafa baktığımızda ise bir yetişkin ve bir çocuk görüyoruz. Her ikisinin de bu doğumdan korkmuş olduğu gözlenebilir. Cinsiyeti belirsiz yetişkin figür eliyle çocuğa bu doğumu işaret ediyor çocuk da korkmuş bir şekilde bu olayı izliyor. Eser de ilgi çekici bir diğer nokta Afrika ve Güney Amerika'nın oldukça büyük çizilmiş olması. Son olarak geleceğe yönelik bir mesaj içerdiğini düşünebileceğimiz gölgeler unsuru var. Yetişkin figürün gölgesi kısa olmasına rağmen çocuğun gölgesinin uzun olması çocuğun bu doğumdan daha çok etkileneceği ve gelecekte bununla yaşayacağının bir imgesi sayılabilir.

İstek ve Görüşleriniz

PaintingHeads kurucuları olarak sitemizde paylaştığımız sanat eserlerinin örnekleri,içerikleri,ressamları veya sitenin genel durumu hakkında istek ve görüşleriniz bizim için çok önemli olduğundan dolayı özellikle belirtmek istediğiniz istek ve görüşlerinizi bu başlık altında belirtebilirsiniz.

22 Aralık 2016 Perşembe

The Orphan Girl at the Cemetery ( Mezarlıktaki Yetim Kız)



Eugène Delacroix tarafından çizilen eser ROMANTİZM akımından izler taşımaktadır. 1823 yılında çizimine başlanan eser şu anda Louvre, Paris, Fransa’da bulunmaktadır.

Tablo dikkatlice incelendiğinde; telaşlı ve hüzünlü bir genç kız görülüyor. Genç kız gözü yaşlı, acı çekmiş ve hala çekmeye devam ediyormuş gibi tasvir edilmiştir. O dönemde genç kızların genel olarak yas tuttuğunu ve çaresiz olduklarını anlatmaktadır. Ayrıca Batı’da cenaze törenlerinde siyah renk giyilirken, kızın üzerinde günlük ve açık renkteki kıyafeti göze çarpmaktadır. Omuzundan düşen kıyafetinin bir parçası çaresizliğinin bir göstergesi olabilir. Havaya bakıldığında güneşin batmakta olduğu algısı hemen akla gelir, buradan yola çıkarak da güzel günlerin geride kaldığı ve bu kız için hayatın birazdan oluşacak karanlık gibi sıkıntılı geçebileceği varsayımında bulunulabilir. Bakışlarının yukarı doğru olması belki de tanrısal bir güce ihtiyaç duyduğunun göstergesi olabilir.

21 Aralık 2016 Çarşamba

Saturn Devouring His Son (Çocuklarını Yiyen Satürn)


İspanyol ressam Goya'nın , Sağırın Beşi (Quinta del Sordo) adıyla bilinen evinin iki katındaki duvar sıvasına, dekorasyon amacıyla yağlı boya ile çizdiği 14 tablodan oluşan ve Kara Resimler olarak adlandırılan duvar resmi serisine ait bir tablodur. Eser, ROMANTİZM akımından izler taşır. Goya'nın ölümünden sonra tuvale aktarılan resim,Madrid'deki Prado Müzesi'nde sergilenmektedir. Goya'nın ilham kaynağı olarakta Rubens'in 1636'daki eserinden söz edilebilir.

Eserde ; Karanlıklar içindeki yaşlı tanrı(Kronos) kendi öz çocuğunu yemektedir çünkü çocuklarından birinin(HadesPoseidonDemeterHestia ,HeraZeus)onu devirip yerine geçeceğinden korkmaktadır. O’na göre insanı kendi kendisinin en büyük düşmanı yapan şeyin, sadece kötülüklerin ve zulmün değil aynı zamanda cehalet, şüphe, korku, hırs ve zayıflık gibi niteliklerin de özümsenmesidir.