1904’te İspanya’da
dünyaya gelen Salvador Dali, 20 Yüzyıl’da Sürrealizm akımının öncü ismidir. Dali‘nin eserleriyle bütünleşebilmek için farklı bir
görüş açışından bakmak gerektiği düşünülse de doğrusu Sürrealizm bizlerin içinde. İsteyerek veri alıp
çıkaramadığımız bilinçaltımız, bu akımın yararlandığı tek hazinedir.
İncecik,
iskelet bacakları üzerinde karşılıklı duran iki fil görüyoruz. Çok eklemli,
upuzun bacaklı filler, bize zıtlığı veriyor. Çünkü filin ağırlığı tonla ölçülür
ve bu denli ince iki çift bacağın üzerinde durması imkansızdır. Yaratılış itibariyle dominant bir hayvan olan fil, egemendirler,
güçlüdürler. Sembolik olarak eserde, erkeklik olgusuna gönderme yapıyor. Dali‘nin bize anlatmak istediği, filin gerçek yükünün
fiziki değil, ruhi olduğudur.
Ressamın hayvan
odaklı bu eserinde işlediği konu, kuşkusuz “egemenlik, hakimiyet“tir. Fillerin bacaklarındaki ekllemler, Gotik mimari çizgilerini anımsatıyor. Fillerin birer heykelmişçesine
karşı karşıya durduğu eser, Dali‘nin çok sevdiği heykeltıraş Gian Lorenzo Bernini‘nin heykelinden (aşağıda paylaştım) esinlenilerek yapılmış.
Orijinal ismi “Los Elefantes” olan resim, özel bir koleksiyonda saklanıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder